Kozmik Bilgilendirme - Gizli Uzay Programı - David Wilcock ve Corey Goode Röportaj
Corey Goode Kimdir?Corey Goode takma isimli kişi öngörü yetenekleri olan sezgisel empatik olarak
daha 6 yaşında gizli MILAB programlarına alımıştır. Kendisi bu programlarda
1976-1986/87 yılları arasında eğitim görmüş ve çalışmıştır. MILAB’teki son
zamanlarına doğru, insan tipindeki Dünya Dışı Süper Federasyon Konseyinde devir
daim eden Dünya Temsilcisi Koltuğuna (gizli Dünya hükümet grupları tarafından
paylaşılan) sezgisel empatik destek rolünde atanmıştır.
(Cosmic Disclosure - Secret Space Program - David Wilcock & Corey Goode Interview)
DAVID WILCOCK: Gerçekten dikkate değer bir adam olan Teksas'lı 45 yaşındaki Corey Goode ile bir görüşme yapacağız.
DAVID WILCOCK: Gerçekten gizli hükümet programları varmı?Gizli askeri programlar var mı? Sahne arkasında neler olup bitiyor? Bunlar hakkında gelecek programlarımızdada bilgi paylaşımı yapacağız. Amerikan halkından gerçekte olan bitenin % 90 'ı saklanıyor.Çünkü bu bilgiler bir kaosa neden olabilir ve bir çok insan ölebilir. Gerçekte neler olduğunu anlamak pek çok insanda şaşkınlığa yol açar. Evet Corey'in açıklamalarını dinliyoruz. Öncelikle burada olduğunuz için teşekkürler.
COREY GOODE: Ben teşekkür ederim.
Herşey ben 6 yaşındayken başladı.Devlete ait bir araştırma programına alındım. Bende medyumluk dediğiniz bir yetenek vardı. Buna sezgisel empati diyebiliriz. Başka bir ifade ile psişik yetenek , öngörü yeteneği gibi diyebiliriz. Sezgisel olarak karşıdaki kişinin niyetlerini, doğru söyleyipsöylemediğini okuyabiliyordum. Güçlü bir duygusal bağ kurma yeteneğim vardı. Telepatik okuma yapıyordum.İnsanların ne hissettiğini tam olarak hissedebiliyordum. Bu yönde bir çok testlerden geçirildim. Sonra beni gizli bir araştırma programına aldılar. Yeteneğim konusunda bir süre daha özel bir geliştirme eğitimi aldım. 12-13 yaşlarıma geldiğimde beni başka bir programa dahil ettiler. İlk başta ne yapacağımı tam anlamamıştım. Sonra beni dünya dışı bağlantı operasyonlarında kullanacaklarını ifade ettiler. Görev yaptığım süre içinde bir tür gizlilik anlaşması imzalattılar.Resmi evraklarda 20 sene kadarlık bir sözleşmeden bahsediliyordu. Beni alıp bir grup insanla birlikte bir uzaylı görüşmesi için götürdüler.
Blue Avian Image & Information About Upcoming Updates by Corey Goode on 23 July 2015
Amerikada bir bölgeye gittik, bir askeri üsse götürüldüm.Oradan bir çeşit teleportasyon kapısından geçerek uzaylılarla dolu devasa bir salona götürüldüm. Burası bir çeşit uzaylı galaktik federasyonun bir araya geldiği bir toplanma yerine benziyordu.
Bizler(amerikalılar, askeri personel) oraya çok zor alındık.Sadece dünyalılar olarak gözlemci statüsünde oraya davet edildik. Fakat orada dünyayı temsil eden bir koltuğumuz bir statümüz yoktu! Daha doğrusu biraz kendimizi zorla oraya soktuk, aldırdık diyebilirim. Israrlı görüşmelerin ve taleplerin sonunda bizi bu konfederasyonda gözlemci olarak kabul ettiler. Fakat bizler (amerikalılar) o konfederasyonda sadece gözlemci değil aynı zamanda söz sahibi olarak bir koltuğada sahip olmak istiyorduk. Amerikan hükümetini temsil eden heyetler bu konudaki isteklerini bildirselerde dünya dışı varlıklar tarafından bu istek reddedildi. Henüz bilinç olarak, teknolojik yetkinlik olarak bizi gelişmemiş bir ırk olarak görüyorlardı. Fakat hükümetimizin ısrarlı talepleri ve bir çok tavizler verdikten sonra bize bir koltuk vermeyi kabul ettiler. Fakat bizler galaktik federasyon görüşmelerinin yapıldığı bu gemiye gittiğimizde uzaylıların kendi arasındaki görüşmeleri tam anlayamıyorduk. Pek muhataba alınmıyorduk. Değişik dünyalardan gelen uzaylılar kendi aralarında eski uzaylı bir kadim dili kullanıyorlardı. Biz bu dili bilmiyorduk. Ortama çok yabancı bir ırk olarak olan biteni köşemizden monoton bir şekilde seyretmeye, anlamaya çalışıyorduk. Uzaylılar bize bilgi olarak çok eksiklerimiz olduğunu ifade ettiler. Gelişmemiz için söylenenleri anlamamız için bize tablet bilgisayara benzeyen ekranı olan şeffaf yapıda olan bir alet verdiler. Bu bir çeşit uzaylı bilgisayarıydı ve burada tüm galaktik federasyona ait her türlü bilgi bulunuyordu. Biz istediğimizi soruyor ve cevabını alıyorduk. Hemen hemen bir sınırlama yoktu! Bir gizlilik yada sınırlama yoktu diyebilirim. Tabletlerde herhangi bir güvenlik amaçlı bir filitreleme gibi, yetki sınırlaması bir şey olduğunu sanmıyorum. Fakat cevap verilmeyen sorularımızda oluyordu o zaman ekran maviye dönüyordu. Ama dediğim gibi hemen hemen bilgi sınırsızdı ve bizim başedebileceğimiz bir bilgi değildi. Bu uzaylı tablet bilgisayarı bir tür uzaylı internet ağına (ET veri tabanına ) bağlı bir sistemdi. Biz tableti elimize aldığımızda yazılara ve görüntülere baktığımızda okumak istediğimiz bölüme dair bilgi telepatik ve duygusal olarak zihnimize akıyordu. Bu tablet bizim aklımızla bir tür bağlantı kuruyordu. Neyi sormak, görmek istiyorsak ekranda onlar beliriyordu. Sanki maus ve arama motoru bizim kendi aklımızdı. Neyi düşünürsek ekran o bilgiyi karşımıza çıkartıyordu. Yani tablet bilgisayar aklımızdan geçen soruları algılayıp telepatik bir şekilde öğrenmek istediğimiz sorunun cevabını veriyordu, cevabı tabletin ve aklımızın ekranına yansıtıyordu. Cihaz bizimle duygusal bir bağ kuruyordu. Uzaylılar bize genetik deneyden bahsetmişlerdi. Uzaylı veri bankasındada bu bilgiler mevcuttu. Bizler uzaylıların ürettiği insanlardık. Dünyadaki pirimatların genlerine doğrudan müdahale edilerek biz insanları ortaya çıkartmışlardı. Biz insanlar uzaylıların genetik müdahalesi sonucu ortaya çıkmıştık. Fakat bu genetik müdahaleler çok komplike. Yani çok yüksek uzay varlıklarıda ana gemide yer alan pek çok ırkın yaratıcısı konumundalarmış. Pek çok konfederasyon üyesi ırkta dünya ırkı gibi genetik bir programın sonucuymuş.Biz insanların üstündeki genetik düzenlemeler henüz son bulmamış hala program devam ediyormuş. Bizler uzaylılarla görüşürken bir ekip olarak bir araya gelip sorularımızı soruyorduk ekipteki kişilerden biri olarak bende uzaylının zihni ile telepatik bir bağ kurarak uzaylının niyetini okumaya çalışıyordum. Biz amerikalılar olarak (bağlantı kuran dünya dışı temascı delegeler olarak) aldatılma endişesi yaşıyorduk yada bizden bir şeyler gizlendiğine dair çekincelerimiz ve korkularımız vardı.
Uzaylılar ne kadar doğru söylüyorlar, verilen cevaplar ne kadar doğru bilemiyorduk. Benim amacımda sezgisel telepati yeteneğimle bunu tespit etmekti. Bu bize verilen tabletlerin çok olağan üstü bir görüntüsü yoktu. Bir çeşit değişik mat cam parçası gibi. Bu tableti bir tarlanın ortasında tesadüf bulsanız çok dikkat çeken özel bir görüntüsü olmadığını söyleyebilirim. Elimizi tabletin üstüne koyduğumuzda hemen zihnimize bağlanıp yönlendirilebilir hale geliyordu. Bu tabletler için zihin etkileşimli bir sistem diyebiliriz. Hatta yazılı metinleri bizim dilimizede çevirebiliyordu.
Ben tabletin ekranına ilk baktığımda dışarı doğru üç boyutlu bir görüntü vereceğini sandım. Filimlerde hep uzaylı görüntü cihazlarının havada üç boyutlu hologramlar yarattıklarına tanık olmuştuk. Benimde tableti ilk elime aldığımda beklentim o yöndeydi.Fakat üç boyutlu görüntüler olmasına rağmen tablet ekranı dışarı / ekranın üstüne doğru taşan bir görüntü (hologram) vermiyordu. Bir hologram vardı ama sanki derinlemesine bir görüntü veriyordu. Bu sanki uçurumdan aşağı bakmak gibi bir şey. Yani içe doğru bir üç boyut hologramı vardı. Ekrana bakınca bir tür içe doğru derinlik hissi veriyordu. Ekran açılınca saydam tablet yüzeyi kayboluyordu.Tabletin altında olan elimi göremiyordum. Tablet opak, siyah bir hal alıyordu.
Bizim hükümetimizin temascı delegeleri için bir uzay gemisi tahsis edilmişti. Onun içindeki cihazlardada benzer şekilde tablete ait teknolojiden vardı. Bu sayede uzaylı veri tabanına erişebiliyorduk.
Uzaylılar değişik melezlemelerle (ırkları karıştırarak) genetik deneyler yaparak daha süper ırklar yaratmaya çalışıyorlar. Bunu neden yaptıklarını bilemiyorum. Ama buna benzer genetik programları var. İnsanların oluşumuna ait genetik manipülasyonların 250.000 yıl öncesine kadar gittiğini biliyorum. Çok değişik zaman aralıklarına ve uzunluklarına sahip değişik deneyler olduğuna dair bilgiler var. Diyebilirsinizki bizim hükümetimiz insanlar üstündeki bu müdahaleyi durduramazlarmı? Şöyle bir gerçek varki bizim hükümetimiz sırf uzaylı galaktik federasyonda muhatap alınmak için orada bir koltuk sahibi olmak için tartışmalara katılmak için pek çok tavizler verdiler. Sadece muhatap alınmak için yıllarca yalvardılar!
Uzaylılar negatifmi, pozitifmi yada nötr bir yapıdalarmı diye sorabilirsiniz. O galaktik federasyon gemilerine bindiğinizde durumun hiçte bu kadar basit olmadığını anlarsınız. Uzaylıların iyi yada kötü olması kavramı sizi bakış açınıza bağlı! Değişik gruplar var. Edindiğimiz bilgilerden biride ayın karanlık yüzeyinde uzaylılara ait farklı araştırma tesislerinin olduğu bilgisidir. Ayda bir tesis olduğunu biliyoruz. LOC - Lunar Operasyon Komutanlığı Ay'ın arka tarafında yer alır. Tarafsız diplomatik tesis. Ay'daki tesisler güneş sistemi ve ötesindeki yerlere gitmek için kulanılan bir tür geçiş istasyonudur.Tüm gizli uzay programlarının bu istasyona erişim izni vardır. Bizim hükümetimizden bazı yetkili delegelerde bu tesislerde ikamet edebilmektedirler.Orada bulunan insanlarda vardır. Bu tesisler içinden değişik aktarım araçları ile güneş sisteminin dışına çıkılabilmektedir. Güneş sisteminin ötesindeki gezegenlerdede benzer şekilde araştırma istasyonları var. Uzaylılarla işbirliği içinde insanlarımızdan bazılarıda bu güneş sistemi dışındaki tesislere yolculuk etmişlerdir. Pek çok hükümet görevlisi bilimadamıda bu tesislerde ve araştırma gemilerinde görev yapmaktadırlar. Bir tesisten diğerine "Stargate" (yıldız kapısı) tipi bir portal teknolojisi ile insanlar ve eşyalar taşınabiliyorlar. Buna benzer kapılar, geçiş portalları dünya üstündeki uzaylılara tahsis edilen üslerdede mevcuttur. Dünyadan Ay'a ve diğer sistemlerede uzay araçları ile nakiller yapılmaktadır. Benim gördüğüm böyle bir uzay aracı yaklaşık 600 kişiyi içine alabilecek büyüklükteydi.Bende böyle bir gemi ile güneş sistemi içerisinde seyahat etmiştim.
Dünyadaki ufoların bulunduğu hangarlar Star Trek filimlerindeki gibi modernist bir görünüme sahip değil.. hatta uzaylı ana gemiside oldukça sade bir yapıda.. düşünülen konformist yapının aksine düz, sade ama düzenli bir yapı. Koridorlar dar. Dünyadaki ufo hangarları, uçak hangarı ve denizaltı hangarları karışımı tesislere benzeriyorlardı. Bir uzay aracı içinde genelde güneş sistemi dahilinde pek çok yere 30 - 40 dakika içinde gidebiliyordu. Ben 6 yıldır bizim tarafımızdan kullanılan bir araştırma gemisinde çalıştım.Toplam hizmetim 20 yıl kadar oldu. Ben saldırılara karşı tedbir almak amaçlı olarak sezgisel empati yeteneğimi bu gemilerde ve başka programlarda kullandım.Birde uzaylıları sorgularken, onlarla iletişim kurarken odada bende bulunuyordum. Ben uzaylıların bizi yanıltmalarının ve aldatmalarının önüne geçmek amacı ile oradaydım. Tedbir amaçlı bir görevim vardı. Uzaylıların zihinlerini, duygularını okumaya çalışıyordum. Bir tür 'insan yalan dedektörü' gibi. Ben sözleşme gereği 20 yıl sonra programı bıraktım. Benim bunca zamandır gördüğüm şey dünya, uzaydan gelebilecek tehditler ve olası istila olasılıkları ile çevrrili. Dünya insanlığı olarak bir araya gelip birlikte çalışmalıyız. Bunca zamandır uzaylı gemilerinde gizli siyah projelerde yer aldım. Gördüğüm şeyler biraz Tv programı "Stargate Atlantis" i andırıyordu. Güneş sisteminin dışınındaki araştırma tesislerindede dünyadaki farklı ülkelerden gelen takım elbiseli insanları görmek mümkündü.Oradaki insanların tamamen farklı gündemleri var. Bu projeler içinde yer alan pek çok insan dünyanın hem finansal sistem olarak hem sosyal yapı olarak değişmesi gerektiğini düşünüyorlar. Dünyanın geri kalanıda bu olan bitene hazır hale getirilmeliydi.Bu bilgilerden sadece küçük bir azınlık haberdar olmamalıydı. Görev yaptığım süre içinde bizim boyutumuzun dışından yani daha yüksek bir boyuttan gelen uzaylılarla (ET) görüşme fırsatım oldu.Bu varlıklara mavi kuş ismini takmıştık.Bu varlıkların kafa yapıları gerçektekten kuşlara benziyordu.Bunlar indigo mavisi tüyleri olan ama kanatları olmayan insan benzeyişinde varlıklardı.Bir insan vücudu üstünde bir kuş kafası gibi düşünelim. Ama kuşlar gibi uzun bir gagaları yok.Konuştukları zaman ağız yapılarının gagamsı bir şekilde ama yumuşak esnek bir yapıda olduğunu farkedersiniz.Bu varlıklarda telepatik yolla konuşuyorlardı. Bu kuşa benzeyen varlıklar farklı bir boyuttan , farklı bir yoğunluk derecesinden yada farklı bir titreşim veya frekans düzeyinden geliyorlar diyebiliriz. Yoğunluk derken demek istediğim çevremizdeki herşey enerji, tüm maddeler bir enerji titreşiminin yoğunlaşmış halidir.Titreşim değiştiğinde yoğunlukta değişir. Bu varlıklar bize göre 6. 7. 8. 9. boyutlardan geliyorlar. Bu boyutlar varoluşun başka katmanları olarak ifade edilebilir.
Bu varlıkların uzun bir süreden beridir dünyada olduklarını dünyayı gözlemlediklerini biliyoruz. Bu mavi kuşlar denen varlıklar yüksek bilince sahip üstadların kendi bedenlerinin titreşimini değiştirerek başka boyutlara (diğer titreşimlere) seyahat etmelerinin mümkün olduğundan bahsettiler. Kendi bedenlerimiz dahil herşeyin enerji ve tireşimden ibaret olduğunu söylediler.İnsan bilincininde bu enerjiyle bağantılı(ilintili) olduğunu ifade ettiler.Bilincin ve beyin kapasitesinin gelişmesi (yükselmesi) ile insanın psişik yeteneklerininde gelişeceğinden bahsettiler. Telepati, telekinezi, levitasyon (havaya yükselme) fenomenlerinin yüksek bilinçten kaynaklanan yetenekler olduğunu ifade ettiler. Bu başka boyutlar bizim boyutumuzun çok yüksek bir enerjik parçası (vechesi) olarak algılanabilirler/görülebilirler. İnsanlık evriminin uzak ufuklarında insanlık daha psişik daha telepatik varlıklar haline gelecekler. Bu mavi kuşlar ismi verilen varlıklar için kesinlikle pozitif polariteye sahip varlıklar diyebilirim. 6. ve daha yüksek boyuttaki varlıklar daha pozitif bir yapıdalar. Biz insanların gündemi para kazanmak, yaşamak için bir şeyler satmak, almak, ticaret yapmakken onların sistemleri çok farklı, onların yaşam şekilleri ve hayata dair olan gündemleri çok daha üst düzeyli uğraşları içermektedir. Bu mavi kuşlar denen varlıklar dünyamızda gerçekleşmesi muhtemel pek çok doğal afeti kendi teknolojileri ile engellediler. Bu varlıklar son derece yardımseverler.
Bu mavi kuşlar denilen varlıklardan biri bir ara bana dokunup telepatik olarak sevgi dolu olmanın, affedici olmanın öneminden bahsettiler. Kendimizi ve başkalarını affetmemiz gerektiğinden bahsettiler. Eski tibetli rahiplerin konuşmalarına benzer konuşmalar yaptılar. Karmadan, etki-tepki prensiplerinden, ruhun tekamülünden bahsettiler. Başkalarına hizmet kavramından bahsettiler. İnsanlar olarak titreşimlerimizi yükseltmemiz gerektiğinden bahsettiler.Bilincimizin yükselmesinden ve bir tür tekamül sürecinden bahsettiler.
Değişen/gelişen insan bilincinin süper yetenekleride ortaya çıkaracağından bahsettiler. İnsan DNA sındada bir takım değişimlerin olacağını ifade ediyorlar.
Mavi kuşların dediklerine göre.. İnsanların bilincinde büyük değişimler olacak.Çevremizdeki herşey titreşim, vücudumuz, çevremizdeki maddeler, düşüncelerimiz bile birer tireşimden ibarettir.Boyutsal gerçekliğimizde bu titreşimlerle ilgilidir. Evrenin kendiside bir dalga formu ve bir titreşimdir. Bu varlıklardan bütün dinlerin inançların bir olduğuna dair mesajlar aldım. Bu varlıklar hristiyan, müslüman, budist olmanın farketmediğini önemli olanın kişinin bilinç seviyesini yükseltmesi gerektiğinden bahsettiler. Dinlerin en baştaki gibi olmadığını mesajların tahrif edildiğinden bahsettiler.Dinlerin insanları kullanmak için kullanıldığından bahsettiler.Ve spiritüel mesajların sonradan dinsel bir kült haline çevrildiğinden bahsettiler. Mavi kuşlar bizi kurtarmak için burada değiller. Onlar sadece bir ebeveyn gibi kendi öğrenme sürecinde olan bir çocuğu izler gibi gelişimimizi denetlemektedirler. Bizim hükümetimiz (amerikan hükümeti) dünya dışı varlıklarla bazı anlaşmalar yapmaktalar. Bu anlaşmalar içinde anti- gravite ile çalışan uzay gemilerinin yapımıda var. Bu yapılan gemilerle güneş sistemi içinde pek çok yere gidildi. Bizim bildiğimiz yüzlerce ET (dünya dışı) ırk grupları var.Bu teknolojiler zamanı geldiğinde dünya ile paylaşılacaktır.Bunun için dünyada doğru koşulların oluşması bekleniyor.Belirli bir bilinçlenme bekleniyor.
Çeviri: Çetin BAL - 10 Eylül- 2015 David Wilcock - Gizli Uzay Programı yazı dizisi - I Hiçbir yazı/ resim izinsiz olarak kullanılamaz!! Telif hakları uyarınca bu bir suçtur..! Tüm hakları Çetin BAL' a aittir. Kaynak gösterilmek şartıyla siteden alıntı yapılabilir. © 1998 Cetin BAL - GSM:+90 05366063183 -Turkiye/Denizli Ana Sayfa / Index / Roket bilimi / E-Mail / Rölativite Dosyası Time Travel Technology / UFO Galerisi / UFO Technology/ Kuantum Teleportation / Kuantum Fizigi / Uçaklar(Aeroplane) New World Order(Macro Philosophy) / Astronomy
|